Fidanka’yı benzersiz yapan en büyük özelliği eşsiz bir aile mirasını sürdürüyor olması. Atalarımızdan bize kalan en büyük tutkumuz antikalar... Onlar sadece birer süs değiller. Büyük büyük annelerimizden, büyük büyük babalarımızdan bizlere kalan çok geniş bir koleksiyonun yanında Türkiye ve dünyanın dört bir yanından topladığımız, her biri ayrı bir hikayeye sahip yüzlerce antika ve benzersiz objeye evsahipliği yapıyor, evimizin misafiri gibi ağırladığımız konuklarımızı bu hikayelere ortak ediyoruz.
Avrupa’nın çeşitli köylerinden topladığımız ahşap el yapımı oyuncaklar, üfleme şişeler, emayeler, toprak küpler ve neredeyse bir el sanatları müzesi açabilecek kadar çok sayıda biriktirdiğimiz bezler, danteller, çaput keseler, kanaviçeler, ninemizin çeyiz sandığından çıkan atlas yorganlar, iğne oyaları, büyükbabamızın kılıcı, değerli resimler, kendi yaptığımız mozaikler, seramik parçalar... Hepsi konuklarımıza kendi zamanlarından hikayeler anlatıyor. Hazine arar gibi tutkuyla aradığımız, şaşırtıcı zamanlarda hayatın mucize sürprizleri gibi karşımıza çıkan bütün güzellikleri,
sanki binlerce yıldır tam da oradalarmış gibi yaşamın tam ortasına yerleştirmek ve bu hazinelerle bizim için minik bir müze değeri taşıyan yuvamızı sevgili konuklarımızla paylaşmak bizim için en büyük mutluluk!
Çevre yayla köylerinden bulduğumuz çok şirin bir kütük, üzerinde Osmanlı hamam tası. İçinde sardunyalar...
Çocukluğumuzdan kalma en kıymetli oyuncağımız. El yapımı bebek arabası. Berlin’den.
Gaziantep ve İznik’teki antikacılardan toplanmış, eski hayvan çanları. Oldukça eskiler.
Fidanka’nın, yüzlerce eski keseden oluşan koleksiyonunda en sevdiklerimizden biri. İstanbul’da bir antikacıdan 30 sene önce alındı.
Toprak malzemeleri koleksiyonumuzdan bir yoğurtluk. İçinde Fidanka bahçesinden çiçekler.
Resimlerini çok sevdiğimiz, Kekova-Kaleköy'e aşık bir İngiliz ressamın onlarca Kaleköy resminden birisi. Kale Pansiyon'dan Yasin'in bize hediyesi.
Çocukluğumuzun (1970’ler) en sevdiğimiz oyuncaklarından. Gene Berlin’den alınmış, el yapımı, minicik tahta oyuncaklar. Erkek çocuğun boyu 4 cm kadar.
Küçük bronz objelerimizin içinde bizim için en kıymetlisi. Gördüğümüz en küçücük yağ kandili. Boyu takriben büyükçe bir misket kadar. Toscana’da bir antikacıdan.
Seramik keçi, İsviçre- Zermatt’dan. ‘Ellik’ denilen ahşap tarım el aletleri, Türkiye’de çeşitli antikacılardan toplandı.
Sokakta, seyyar satıcılarının parfüm sattığı zamanlardan. Kutu, yıllar önce İzmir’de bir antikacıdan alındı. Küçük parfüm şişelerini ise hala topluyoruz.
Çok eski opalin bir vazo. İçinde eskiden dantelden yapılan gelin buketi var. Şişeyi Paris’ten, çiçekleri Bandırma’da bir koleksiyonerden aldık.
Porselen bardaklar Limoges, 40 sene önce Berlin’de bir antikacıdan alındı. Önünde Fransa- Provence’den alınmış el yapımı ‘Santon’ bebekleri.
Sokakta, seyyar satıcılarının parfüm sattığı zamanlardan. Kutu, yıllar önce İzmir’de bir antikacıdan alındı. Küçük parfüm şişelerini ise hala topluyoruz.
Adı Nataşa, 45 yıldır bizimle. Dokununca saga, sola sallanır, gerdan kırar. Berlin’de bir antikacıdan alınmıştı.
Eski bir şarap şişesi, şişe kolleksiyonumuzdan, sevdiğimiz bir tanesi. İçinde Sabancı Müzesi’nin bahçesinden bulduğumuz yere düşmüş bir parça kırmızı top top çiçek.
Gözyaşı şişeleri..Tabiki gerçek değiller. Antakya’da bir diş hekiminin özel hobisi. Üfleme’ tekniği ve eskitme yoluyla yapıyor reprodüksiyon şişeleri. Biz bayıldık.
Yayla köyü Bezirgan'da bir evin bahçesinden rica minnet aldığımız bir ahşap merdiven. Önünde, küçük antika kaplar ve 30 yıllık mum çiçeğimiz. İki yılda bir törenle açıyor çiçeklerini.
Emaye kolleksiyonumuzun en renkli tabağı, Urla’da bir antikacıdan.
Çevre yayla köylerinden edindiğimiz, taşlar oyularak yapılmış,çok eski, hayvanlar için su içme kabı. Biz çiçekler ektik.